5 Mayıs 2017 Cuma

Güneş Kremi Tavsiyesi

Selam!

Ah ben ne uzun aralar veren bir yazıcı oldum böyle!? Halbuki blog bile olsa yazmak beni öyle rahatlatır ki çoğu zaman işi gücü bırakıp yazarım. Fazla yoğunum sanırım. Kafam da dolu haliyle buralara pek fazla vaktim kalmıyor. Günler su gibi akıp gidiyor ve yine yaz geliyor yine havalar ısınıyor.

Beni yakinen tanıyanlar senelerdir güneş kremlerine olan hassasiyetimi bilirler. O kadar beyazım ki bronzlasmak gibi bir şey benim için hiç bir zaman mümkün olmadı. Kızım da annesi gibi hem beyaz hem de hassas ciltlere sahibiz :) yakındığımdan değil ama bakımı zor olduğu için fazlaca kötü tecrübe edinip, boş yere paralar harcamak durumunda kalıyoruz.

Aslında uzun zaman roc un çil önleyici kremlerini kullandım. Çillerimi sevmiyordum da biraz :D  neyse artık seviyorum. Çok fazla kişide olmayan şeylere ilgim arttı sanırım. Roc her ne kadar güvenilir gelse de yüzümde yapış yapış bir his bırakıyordu onunla birlikte denemelerim devam etti tabi garnier, sebamed, arko, nivea da kullandım hatta kuzenim yurtdışından şu an hatırlayamadığım bir marka da getirdi. Hepsinde ayni yapış yapış his ve pul pul beyaz dökülmeler yaşadım. Ayrıca terletip etkisini de kaybediyorlardı.


Yakın zamanda instagram üzerinde  @dogalbebegim sayfasından #trukid 30 spf güneş kremini edindim ve sanırım bir daha asla başka bir marka kullanamam. Hem kokusu hem cildimde yarattıgı his bence mükemmel. Bu sonucu alamayacağıma ikna olmuşken öyle iyi geldi ki anlatamam.

İçeriğinin tamamen doğal olması beni çeken bir başka yanı. İnanabiliyor musunuz? Şimdiye kadar 50 spf diye beni fazla koruduğunu sandığım kremlerin hepsi aynı etkiye sahipmis ve sadece süresi uzun ama içeriğine uzun süre korusun diye kimyasallar ekleniyormuş. Bunu öğrenince ufkum açıldı resmen. Neleri kaçırmışım böyle!?

Neyse ki kremimi buldum artık :)


Kremin yanında doğal içerige sahip diş macunu ve mısır püskülünden yapılmış diş fırçası da edindiklerimiz arasında. Zeynep Alya bu aralar biraz fazla macun tüketti ve sanırım çoğunu mideye indirdi. #jacknjill ile bu da sorun değil çünkü yutulabilinir.

Sene başında okullarda devlet tarafından dağıtılan diş macunlarinin igrencliginden sonra bu da beni ayrıca rahatlatan bir konu oldu.

Hassasiyeti olan herkes için linki Buraya bırakıyorum ürünlere rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Siparişinizin ertesi günü ürünün elinizde olması ise bambaşka bir ayrıntı.

Havalar ısınırken hepimizin ihtiyacı olan güneş kremi konusunda sizleri de tecrübelerim ile bilgilendirmek istedim umarım faydasi olur.

Musmuslu olun...

10 Ocak 2017 Salı

Pembe Uzun Hırka Yapımı

Uzun bir aradan sonra herkese merhaba :)

Bir hırka sevdası var içimde neden bilmem çeşit türlü yapıp giymek istiyorum. Yapmakla bitmiyor tabi anlatmak mesele çünkü bu sevda zannimca bulaşıcı :D

Bahsi geçen hırka tam olarak şu oluyor,

Öyle çok  beğenildi, öyle çok soruldu ki anlatmak farz oldu ama instagramda kapsamlı anlatmak zor ben de burada anlatayım dedim.

Şu da bir Picasso edasiyla resmettigim şablon 😀

Evet şablon bu şimdi sırayla anlatıyorum hazır olun.
Kartopu gipsy k763 renk ipten 14 yumak gitti. Tekniğin adı #linenstitch. 7.00 mm tığ ile yaptım. Artırma yok dümdüz çok da kolay bir hırka.

1 nolu sanatsal cizimde gördüğünüz gibi alt kısımdan baslayıp koltuk altına kadar dümdüz örüyoruz tıpkı bir battaniye gibi.

2 nolu çizimde ise önleri nasıl ayırdığımı çizdim. 31 cm en 20 cm yükseklik olacak parçada ve arkası 55 cm toplamda 117 cm yapıyor. Aralık olarak 1 2 cm yeterli.

3 nolu ise omuz dikme oluyor. Dilerseniz tığ ile dilerseniz iğne ile birleştirin. Omuz kısmından itibaren 15 cm.


4 kol için boşluklara aynı örneği uyguluyoruz. Döne döne 40 cm yaptım ben size tavsiyem kendinize göre ölçün.

5 son olarak yaka. Ön kısmın 8 cm içerisinden başlayıp diğer ön kısma kadar dümdüz 10 cm yukselti çıkarıyoruz.

Hepsi bu 😊

Hangi bedene nasıl uydurulur bilmiyorum, farklı iplerle nasıl olur bilmiyorum ben doğaçlama çalışıyorum :) anlayacağınız sorsanız da işe yaramaz baştan söyleyeyim.



Bu da açık hali 😊 hadi kolay gelsin. Yine söz veriyorum iyi bir blogger olmak için cabalayacagim 

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Yılların birikimi

Bir kadın düşünün biriktirdikleri hep denizden gelmiş olsun.
İşte o kadın bugün biriktirdiklerini derleyip bir ayna yaptı hala baktıkça heyecanlanıyorum.

Hepsini ayrı ayrı anlatmak istiyorum öncelikle küçük deniz kabukları. Muhtemelen daha kendilerine has bir isimleri vardır ama ben bilmiyorum bunu araştıracağım. Onları 98 gibi Alanya dan toplamıştım avuç avuç.  Muz bahçelerinin arasından gizli bir cennete çıkmıştık keşke fotoğrafları olsaydı şimdi gitsem bulamam sanırım. Öyle çoklardi ki gerçekliğine inanamamıştım.

Tahta parçaları yani driftwoodlar Altıntaş plajindan. Ailecek toplamıştık onları geçen yıl. Gezen odunlar bana hep ilgi çekici gelmiştir. Bir çok projem var onlara dair.

Deniz yıldızları Armutlu'dan :)

Deniz tavşanları Bodrum'dan :)

Bir kaç deniz kabuğu Demre'den.

Bu sabah aklımda bir fikirle uyaniverdim. Bana bakan aynayı kaptım bir de birikimlerimi tabi.

Ortaya çıkan şey bu oldu. Uğraştım ama değdi.







Geciken tatil paylaşımı

Selam :)

Hızlı geçen ramazan ayının ardından bu sene yine işimizin rast gitmesiyle 9 günlük tatil aldık. Tatilin üzerine yıllık izin de eklenince uzun vaktimizi yine akdeniz ve Ege kıyılarında geçirmeye karar verdik elbette. Şimdi aklıma geliyor da nasıl güzel yerler gezdik. Her sene gitmemize rağmen yeni yerler keşfetmek zor olmuyor.

Elbette açılışı düden şelalesi ile yaptık. Gidenler bilir çok farklı hisler yaşanıyor orada. Su sesi tek başına yeterli olabilecekken gördüklerinizle de mest oluyorsunuz. Antalya'nin kavurucu sıcağından inanılmaz bir serinliğe aniden geçiyor ve oradan ayrılmak istemiyorsunuz.




Çocukluğum boyunca belki de onlarca kez önünden geçip gittiğim Adrasan bana kendimi evimde gibi hissettirdi. Belki bunda samimi gözleme evleri ve seralar etkili olmuştur.

Kamp alanında çok güzel insanlarla beraberdik ve ben tatilin tamamını orada geçirsem gık demezdim. Kuş sesleriyle erkenden uyanıp deniz henüz uyurken kendini o maviliğin kollarına bırakmak paha biçilemez.


Gördüklerimin küçük bir parçası ama çok fazla şey anlattığı kesin.

Ufak sağlık sorunlarımız oldu tatilde ama çabuk toparladık Zeynep Alya ile :)

Bu arada hayatımın en çılgın kararlarından birini verip scuba diving yaptım. İnanılmaz güzeldi. Kendime hala şaşırıyorum. Sıradaki çılgınlık olarak parasailing var yüksekten acayip korkan biri olarak düşününce bile dizlerimin bağları çözülüyor ama vazgeçmek yok.




Ardından çocukluğumun büyük bir bölümünü geçirdiğim Demre'ye geçtik. Çocukluğumla yeniden buluştum ve elbetteki arkadaşlarımla.




Demre'den bir kaç kare ile bu post biter. Devamı var ama tek seferde sıkacak sanki :).

Herkese iyi haftalar.

29 Haziran 2016 Çarşamba

Selam!
Son paylaşımımın üzerinden neredeyse yıl geçmiş. Artık arkadaşlarımdan 2015 mi!? Tepkisi alınca yine kendimi burada buldum.
Özlemiş miyim? Vallahi özlemişim ama hep bu akıllı telefonlar yüzünden bilgisayar başına oturma fırsatım olmuyor ki.
Anlatacak çok şey var esasında ama bitmez anlata anlata. Yine ülke olarak zor günler geçiriyoruz. Yaşanan terör saldırılarında bir çok insan öldü. Elden gelen bir şey olmadigi gibi hissettiğimiz korku ve güvensizlik bizleri mutsuz ediyor.
Bayram öncesi böyle bir vicdansizliga imza atan kim varsa allah belasını versin. Bugün böyle cicekli böcekli yazıp mutlu olmak vardı ama ne yazık ki elimizden aldılar.
Allaha emanet olun...

13 Haziran 2015 Cumartesi

NEREDEYDİ BU DERSENİZ...

Selam!!! ne kadar da uzun zaman olmuş yazmayalı. Bloğuma göz atınca kendimi ıssız bir çölde gibi hissettim oysa ne de güzel şeyler yaşadım bu zaman zarfında neden yazmamışım ben de şaşkınım :). Şimdi başlıyorum anlatmaya, fırsatını buldukça soluğu deniz kıyısında aldım elbette tek başıma değil ailemle. Bazen  aynı şeylerden zevk alabiliyor olmamız çok hoş bunu pek sık yakalayamıyoruz :)...



Böyle pozlar verirken kendimi çok komik hissetsem de soonuçtan memnunum :). Bunu yapanın bir tek ben olmadığımı da biliyorum.



Bu zaman zarfında elbette örgüye bol bol vakit ayırdım. Bir kaç iş denemem oldu fakat sonları aynıydı ben hala evdeyim. :) Bunu pes ettiğim manasında söylemedim tabii eninde sonunda birinin işine yarayacağımı umuyorum. bu bez bebeğin hikayesini instagram hesabımda da anlattım. 16 yıl önce aile dostumuz İnci teyzenin koleksiyonundan bir parça. onun o mükemmel odası halen aklımda. kalpli olan örgümse bir kırlent olup evimizin başköşesine yerleşti.



Boyama kitaplarına karşı oldum olası ilgiliyim bu da benim için bir başlangıç olan uyku kaçınca :) Rengarenk kalemlerim beni ilkokul yıllarıma geri götürüyor. Boyadıkça, renkleri birbirine uydurdukça huzuru hissediyorum. Böyle şeyleri kim buluyorsa ne güzel yapıyor. :)



Örgüyle olan münasebetim malum. İnstagramdan da olabildiğince örgüsever takip etmeye çalışıyorum. Bursa' da çok güzel bir etkinliğe imza atan sevgili Busem e teşekkürlerimi bir kez de buradan iletmek istiyorum. Çok güzel, sıcacık bir ortamda, birbirinden tatlı hanımlarla geçirdiğim o iki saat öyle güzeldi ki anlatamam. Bir sonrakinde muhakkak yerimi alacağım. 




Fırsatını buldukça kaçtığım deniz kenarından topladığım sarı çiçeklerin bana yaşattığı görsel şölen ve tüm evi saran kokusu  halan aklımda. Bir an önce kendimi yine kırlara, çimlere, sahillere atıp doğaya dokunmak için can atıyorum. 



Vee Uludağ' dan eşşiz bir görüntü daha. Bursa' da yaşadığım için ne kadar şanslı olduğumu unutuyorum. Denizi, dağı ve iç açan havası beni kendisine bağlıyor. Denize varmadan önce aşmam gereken tepeler bile yetecekken saymakla bitmeyecek bitkiye ev sahipliği yapan Uludağ ile vazgeçilmez bu şehir. Aslına bakılırsa sadece suyu bile yeter. :) 





Elimden son çıkanlar bunlar oldu. Hangimiz iş eğitimi dersinde makrome ile saksılık yapmadık ki? :) Bunu ne yapsam? dediğim ufak bir halka şu an bakmaya kıyamayacağım bir çerçeveye dönüştü. Kuzumu da unutmadım ona da renkli, neşeli bir çantacık yapıverdim.



Farkındayım o kadar çok ben, ben, ben dedim ki, bazen içinizden ''hep mi sen be kadın!?'' demiş olabilirsiniz. :) Ben tüm bunlarla uğraşırken küçük meleğim de koca bir seneyi devirdi kepler de takarmış cimcimem. Şimdilik kafanızı şişireceklerim bu kadardı. Umarım kendime verdiğim sözlere karşı daha duyarlı olur sık sık yazarım. 

Hep mutlu kalalım...

3 Şubat 2015 Salı

Çok mu çok basit iğnelik yapımı

Merhaba...

Bir günde iki post yayınlıyorum bunu ben de garipsedim. Ama güzel bir şey yaptım ve bunu paylaşmak istiyorum. İğnelerle oldukça haşır neşirim ve hep koltuk köşelerindeler. Yıllardır aklımda bir iğnelik yapmak fakat en iyisini yapmak istediğim için hep sonraya bıraktım.

Nasipse bu güneymiş.


Ben bunu çok sevdim bir kaç renk daha yapmayı planlıyorum. Çok çabuk bitmesi de gönlümü çelmedi değil.





Sihirli halka ile başlayıp 13 trabzan yapıyoruz.


İstenilen boyutta büyütüyoruz ben 5 sıra yaptım.


Aynı ölçülerde bir başka parça daha yapıyoruz.


Farklı bir renkle sık ine ile iki parçayı düz kısımları dışa gelecek şekilde birleştirmeye başlıyoruz.




Büyük kısmını birleştirdikten sonra içerisine elyaf dolduruyoruz ve kapatıyoruz.


Kapatma işleminden sonra böyle gözükecek. Kenar süslemesi için istediğiniz modeli tercih edebilirsiniz ben pek fazla model bilmiyorum aynı yuvaya 3 trabzan ve 3 zincir çekip batıyorum, 3 yuva atlayıp işlemi tekrarlıyorum.


İşte böyle oluyor.



Son olarak kenar kısmında kullandığımız ip ile ortadan başlayıp çiçeğe benzeyecek şekilde iple bölüyoruz. Orta kısmına bir düğme ve herhangi bir yerine askı ipi yapıp tamamlıyoruz.

Çok basit bir model.

Mutlu Kalın...